27 Nisan 2016 Çarşamba

MUTSUZ ÇOCUKLAR ÜLKESİ

‘’Süper Baba'nın müziğini flütle çaldığımız günlerde çok enteresan çocuklardık, Tsubasa izlerken çarpan kalbimiz, banyo sonrası Bizimkiler dizisi... Hayatın seyrinde güzel bir yolculuktaydık, önce hüpleten sonra gümleten felsefemiz, can sıkıntısının artan yoğunluğunda uhuyla geçirdiğimiz zamanlar, amacımız basitti yani: Masumluk... Amma velakin çok masumduk!’’
   
   Mutsuz Çocuklar Ülkesi. Ne güzel koymuş ismini yazar. Bence çok haklı. Bu zamanda hangi çocuk mutlu, önüne dünyaları sersen neden buraya serdin de şuraya sermedin diye sorgular. Ama eskiden öyle miydi? Bir çocuğun yanına gofretle gittin mi dünyalar onun olurdu. Hadi gel ip atlayalım, maç yapalım, dokuz taş oynayalım dedin mi havalara uçarak gelirdi yanına. Tsubasa, pokemon izleyelim dedin mi gözleri fal taşı gibi açılırdı. Eskiden çocuklar mutlu olmayı biliyordu. Çünkü tablet yoktu telefon yoktu ellerinde. Arkadaşlarıyla bir yana geldiklerinde sohbet etmekten zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlardı. Ama şimdi herkesin gözü telefonda yanı başında ki dostuyla değil de taa bilmem nerde arkadaşıyla mesajlaşmayı tercih ediyor.

   İşte bu kitap insanın düşlediği ama geri dönemediği geçmişini anlatıyor. Ve bana göre de bu kitap insanın dönüm noktası olabilir. Çünkü okuyan kişiye ‘ Vay be eski günler nasıl da güzelmiş, nasıl da mutluyduk’ dedirtecek ve de neden bu hale geldik neden eski mutluluğumuz kalmadı diye insanı düşündürecek. Sizlere Özgür Bacaksız’ın yazdığı bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Hem eğlenerek hem de düşünerek okuyacağınız bir kitap olması dileğiyle…

                                                                                                       Neslihan Zehra KARABUL
                                                                                                                     10-B

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder